Tam Benlİk Bİrİsİ Var


İnternet alemi çok enteresan. Sergi gibi lan, böyle bakıyorsun, seçtiğin kişiler oluyor, onlar da seni seçerse anlık veya uzun vadeli güzellikler yaşıyorsun. Seçme ve seçilme kısmı ise en enteresan olanı, bu durumdan 50 sayfalık yazı bile çıkabilir. 

Rastgele herhangi bir uygulamada dolaşırken dank diye karşıma çıkmıştı bu yazının ana kahramanı olan deve. Gayet şapşal bakışları, kendine has bir yazı dili ve hoş gözleri vardı. Hiçbir zaman porno yıldızı veya manken tipindeki insanlara ilgi duyamadım. Bu tipteki insanlar hele bir de Türkse götleri bayağı bir kalkık oluyor. Siz de biliyorsunuz zaten.

En son Hakan'dan beri insanlara karşı nasıl desem, sıcak duygular hissetmemiştim. Net üzerinden birinde etkilenme garip geliyor bana. Gerçek hayatta buluştuğunda yaşadığın hayal kırıklığı veya rahatlama olayı gergin bir durum. Bu gibi durumlarda heteroların çok daha acınası durumda olduğunu düşünüp kendimi rahatlatıyorum haha :D

Ben bunun Instagram'deki fotolarını hatmettim, bakıp bakıp mutlu oldum. Sonra bir de yorum yazdım. Sözde fotoğraf uygulaması ama kim sikler amk! Bu da benim birkaç fotomu beğendi, sonra da takibe aldı. İlk işlem tamamdı, en önemli kısmı atlatmıştık.

Böyle böyle gitti derken InstaMessega'dan mesaj attım buna, burada da cevap verdi ve gerçek hayatta buluşma öncesinde son sosyal uygulama olan WhatsApp'e geçiş yaptık haha. Artık numarası bendeydi, istese de kaçamazdı. Sohbetimiz gayet eğlenceli geçiyordu, her şey hoştu. Ben ciddi ciddi hoşlanmaya başlamıştım. Eğer buluştuğumuz zaman da randevu sanaldaki sohbetlerimiz gibi geçerse ben bu çocukla sevgili olurum diyordum.




Buluşma ayarladık, Cumartesi öğleden sonra saat 13.00'da Taksim'de. Taksim'de çok güzel yemekler yapan küçük bir yer varmış, oradaki lezzetleri kesinlikle denemeliymişim. Canıma minnet, hemen evet dedim. Gün geldi. Gayet şık giyindim, süründüm yola çıktım.

Tünelin orada buluştuğumuzda + yı almıştı bile benden. Gayet sportif giyinmişti, üzerinde dar tişört beni 2 saniyeliğine de olsa günahlar diyarına götürüp getirmişti. Ama en güzel kısmı ise karşıladığı zamanki sıcak gülümsemesiydi. Güzel gülen insana aşık olunur, o derece diyorum. Çünkü gülümsenin yapmacık olup olmadığını anlayabilirsiniz. Doğal, içten gülen insanın kalbi de sıcak oluyor.

Neyse biz karşılaştık, teni tenime parmakları vasıtasıyla değdi, 2 saniyelik buluşma yanak yanağa değmesi olayını uzatıp 6 saniyeye çıkardım, elini de normalden daha uzun süre tuttum. Neden? Çünkü deliyim! Şaka bir yana, tensel teması seven bir yapım var. Hoşuma giden insana hoşuma giden şekilde yaklaşmak hoşuma gidiyor (Gey tekerlemesi olsun bu)

Oturduk masamızın başına, siparişleri verdik. Havadan sudan konuşuyoruz ama ne bir tıkanma var, ne de bir e'leme! Sohbet gayet koyu, akıp gidiyor; durdurabilene aşk olsun! Mutlu sonu görebiliyorum, sevgi emekti diyen al yazmalı bir GHH! Buluşmalarda filan böyle içimden geyik yapmayı da seviyorum hani. İlk zamanlar kendimi kasardım, bir kusur, bir yanlış söz çıkmasın diye dikkatli olurdum. Şimdi ise ne koyarsan koy, suyundan da koy modundayım hep. Ve inanın bu daha iyi geliyor!

Neyse, yemeklerimiz geldi ve ben saldırdım. Hiç acımam, iştah konusunda kendime ket vurmam. Bir yandan da muhabbet devam ediyor. İşte gitmiş olduğu Barcelona seyahati ve Circuit Gay Festivali'nden bahsediyor. O anlatırken benim gözümde bebe yağı ile birbirlerini yağlayan slip giymiş kaslı erkekler korosu canlanıyor tabi. Yaramazlık yaptın mı diye soruyorum bilerek. Açık açık evet diyor. Genelde insanlar ilk buluşmalarda namus kumkuması kesilir, onlardan olmaması hoşuma gidiyor.

Köpeğine ve 2 yeğenine çok düşkün, her Pazar sabahları arabasına köpek mamalarını doldururak barınağa gidiyormuş. Adeta bir melek, kanatları eksik! Barınaktaki köpeklerle ilgili fotolarını gösteriyor, ben ise içlerinden hangisini ileride tutacağımız en için evlat edinebiliriz diye hayal kuruyorum. Bu yazdığım kısımlar dediğim gibi geyik, yoksa ciddiye alıp beni azılı bir kezban olarak görmeyin lan. Alakam bile yoktur hani :D



Normalde bir buluşmada ortalama 2 saatte canım sıkılır, ama onunlayken böyle bir durum söz konusu. İşin kötü yanı öpmek istiyorum. Onun duygularını bilmiyorum ama hareketlerinden ve hala mıhlanmış gibi yerine oturmuş olmasından keyfinin yerinde olduğunu söylemek mümkün! Tatlı yemek için farklı bir mekana geçiyoruz, bu sırada "bir ara sinemaya gidelim" diyor. Yani ikinci buluşmayı da istiyor. Bir + daha...

Tatlı yerken kendi pastasından bir dilimi tatmam için bana veriyor, aynısını ben de yapıyorum. Paylaşımcı insan, bunu düşünmüş olması bile yeter? Şimdi ne mi yazacağım? Evet bildiniz! + tabi ki :)

Pasajları dolaşıyoruz, güzel bir moleskine defter alıp hediye ediyor bana. Beni telaş aldı tabi, çünkü ben de bir şey hediye etmeliyim. Gözüme ilk çarpan nesneyi satın aldım ona. Bir adet müzik kutusu haha, içinde balerini bile var. Tepkisine dikkat ediyorum, şaşırma, sevmeme, mutlu olmama gibi bir durum yok. Tam tersine mutlu oluyor. Demek ki onun için hediyenin ne olduğu için, düşünülmesi önemli. Artık + yazmıyorum, anlayın yahu :D

Buluşmanın sonlarına doğru evine gitmeyi teklif ediyor. Film, şarap, peynir keyfi yapalım diyor. Öğlenki konuşmalardan dolayı bunları sevdiğimi biliyor tabi, gelmem için koz. Benim de canıma minnet. Atlıyoruz arabasına ve Levent'teki evine gidiyoruz. Köpeğiyle kalıyor, yani kimsecikler yok, başbaşayız.

Filmi izliyorum, Senden Nefret Etmem İçin 10 Sebep! Klasiklerden yani. Bu arada filmin tek soznluk dizisi de oldukça güzeldi hani, tavsiye ederim. Tabi ki filmi bitirmiyoruz, şaraptı, peynirdi derken dudaklar birleşiyor. Televizyonu kapatıp, güzel bir müzik açıyor. Soyunma faslı derken kendimizi üzerimizde sadece boxerlarımız varken yatakta buluyoruz. Güzel sözler söylüyor, ben de söylüyorum. Sonrasında sabahlar olmasın diyerek duvardan duvara icraat gerçekleştiriyoruz. 

Sabah olduğunda kahvaltı hazırlamış, kahvaltıya oturmadan önce duş teklif ediyor. Ben banyoya gittiğimde arkamdan geliyor, beraber duşa girip duş alıyoruz. Sırtımı keseliyor lan, ne güzel bir durumdur bu. Çok severim de ahaha...

Mükellef bir Türk kahvaltısı yaparken o gazetesini okuyor. Tam bir aile tablosu, sanki 20 yıllık evliyiz. Bu komiğime gidiyor, gülüyorum. Neden güldüğümü sorduğunda ona da söylüyorum; bu kez beraber gülüyoruz. 

Ben artık eve geçmeyi söylediğimde beni bırakmak istiyor. Benim evim onun evine uzak olmasına rağmen kapıya kadar bırakıyor beni. Gocunmadan, usanmadan, cık demeden... Yanağımdan öpüyor, ayrılıyoruz. 

Hayatımdaki en güzel ilk buluşmalardan birini geçirmiş olmanın verdiği mutluluk ile anahtarımla kapımı açıyor ve kendimi yatağıma atıyorum. İyi ki konuşmusuz, iyi ki yazışmışız, iyi ki görüşmüşüz diyorum.

Şu ana kadar her şey mükemmeldi değil mi? Ve mükemmel bir son bekliyorsunuz bu yazıdan? Peki size bu buluşmadan sonra hiçbir şekilde aramadığını, yazmadığını, ortadan kaybolduğunu söylesem? Ne düşünürdünüz? Ben nerede yanlış yaptığımı filan düşündüm şöyle bir yarım saat, dünkü buluşmadan hızlı özetini geçtim. Sonuç? Bulamadım bir şey... Sonra da düşünmeyi bıraktım zaten, çünkü kafamı yoramam. Her şeyden önce kendim gelirim. Ama hala ara ara neden böyle bir şey yaptığını anlamadım. Yatağa atmak için yapmıştır diyenleriniz olacak, biliyorum. Ama şöyle bir durum var. Zaten ben o sinyalleri kendisine vermiştim. Böyle şeyler yapmasına hiç gerek yoktu. Ayrıca gece kalmamı kendi istedi. Ertesi sabah kahvaltı hazırladı ben uyurken, eve bırakmayı da kendisi istedi. İşi sonuna kadar götürdü yani, kestirip atmadı.

Son olarak 2 gün önce Hornet profili açtığını gördüm. Ne bir selam verdim, ne de başka bir şey. Ama engellemedim de! Normalde engellerim böyle durumlarda. Bu şeroda ise belki bir şeyler yazar açıklığa kavuştururuz, merakımı gidermiş olurum diyerekten engele basmadım. Bakalım neler olacak! 

Yazarsa ağzına sıçacak mıyım? Hem de sonuna KADAR! :D

[GHH]

This entry was posted on 27 Aralık 2014 Cumartesi and is filed under ,,,,,,,,,,,. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0. You can leave a response.

12 Responses to “Tam Benlİk Bİrİsİ Var”

  1. Bence olmamalı böyle şeyler ya... Sen kafana takmıyorsun gibi gözüksen de bence üzülmüşsündür be. O yüzden hiç bir zaman ne ilk buluşmada böyle şeyler yaşamak, ne de genel olarak hızlı gitmek taraftarıyım. :( Üzüldüm ben ya şu an :'( Bana olsa böyle bi şey n'apacağımı şaşırırdım herhalde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üzülmemim tek sebebi cidden ideal insan olarak görmemdi. Hala da yazdıklarını, konumalarını, duruşunu, hal ve hareketlerini düşününce öyle olduğunu hissediyorum. Ama bu yaptığı o kadar anlamsız ki. Öyle yani :)

      Sil
  2. Sonuna dogru,o kadar duygulandim o kadar sevindim ki hem senin icin hem de halen daha disarda bir yerlerde gercekten seven insanlarin olmasindan...

    Sonra...Sonu yumruk etkisi yapiyor,sadece okumayla bile.

    Eline saglik,harika bir yazi,harika bir anlatim...

    Her ne kadar mutlu sonu olmasa da...

    YanıtlaSil
  3. Ahh hikayeler hikayeler..hepsinin başlangıcı çok hoş

    YanıtlaSil
  4. Ay Allahlarından bulsunlar

    YanıtlaSil
  5. Ay ama çok üzüldüm ve sinir oldum şu an bunun sonuna! Neden böyle güzel başladı, ben böyle sırıttım sırıttım sonra dan diye bitti!

    Bir de iyi de bitmedi!

    Sen nasıl hissediyorsun peki? Gerçi ne kadar oldu bu olalı bilmiyorum ama, sinirin üzüntün olmuştur herhalde; daha iyi misin şimdi?

    YanıtlaSil
  6. Yazının başlığı ve büyük bir kısmıyla sen de bize fake attın he. Dün akşam vapurda sırıtarak okuyordum ne güzel.

    Adam da fake atmak için elinden gelen her şeyi yapmış resmen. Belki de vicdan azabı çekmemek için yapmıştır ama iki türlü de sicko yani.

    Kafamızda insanları güzel yerlere çok çabuk koyuyoruz, hele bir de biraz olumlu sinyal verdiler mi onlardan iyisi yok. Bende de var bu ve çoğu sefer göt gibi kalıyorum. Çekilecek çilemiz varmış şekerim, geçmiş olsun.

    YanıtlaSil
  7. zaten yazının yarısına geldikten sonra kessin bi bokluk olacak sonunda ama dur bakalım çok iyi gidiyor bu demiştim ki oldu da. Sen baştan bayrakları suya indirmişsin zaten bu da çok çabuk geldi peşimden yahu bana gelen herkese gider diye düşünmüş olabilir

    Bak herkes senin yanındayken ben karşı tarafın yanında olarak ortalığa nasıl nifak tohumları ektim :D

    YanıtlaSil
  8. ay bişiy diyebilir miyim...

    yazının ilk kısımları bana çok tanıdık gelmişti, sonra bi bokluk çıkmasın dedim içimden ve...

    uff.

    YanıtlaSil
  9. Selam ben Kayalıklar Bakiresi Boleyn Boy..

    YanıtlaSil
  10. Oha lan Çok iyiydi henüz 18'ım bakalım benim başıma neler gelicek :/

    YanıtlaSil