İstanbul'da Gay Yaşamı ve Dİğer Şehİrler


Başlık bu sefer resmen haber başlığı gibi oldu, affola. Bir de şu blogu güzelleştireceğim, eklentileri filan ekleyeceğim ama götümdeki pireleri kovmakta bile üşengeç davranadığım için el atamıyorum. Bu sıkıcı havadisleri verdikten sonra yazıya başlayabilirim.

Türkiye 80 milyonluk bir ülke. Eşcinsel sayısını bilemem ama eşcinsel ilişkiye giren insan sayısının 10 milyonu filan geçeceğimde eminim. "Delik olsun çamurdan olsun" mottosunu benimseyenler sağ olsun. Nüfus fazla, cinsel ihtiyaca sahip olanların sayısı da fazla. Tutucu bir ülke, kezban kızlardan bol başka bir şey yok, küçük şehirleri çok... Türkiye bu batakta nasıl ilerliyor lan?

Geyiğine Gabile'ye girdiğim zamanlarda Afyon'dan, Yozgat'tan, Çorum'dan gayler görünce şaşırıyorum. Sanki oralar da gay yok amk? Bu kişiler için Gabile bulunmaz bir nimet olsa da bu sitenin nasıl bir çukur olduğunu hepimiz biliyoruz. Peki Anadolu'da insanlar nasıl buluşuyor? Nasıl birbirlerini buluyorlar? İnternet her ne kadar ilk sırada yer alsa da, bir avuç kadar insan küçük şehirlerden sitelere kaydoluyor. İş için Konya'ya gittğimde Hornet'te en yakın kişi 56 kilometre uzaktaydı :D İnsanlar ifşa olma korkusu içinde olduğu için küçük şehirlerde daha bir dikkatli davranıyorlar. İstanbul'da çoğu kişinin sikinde değil, bir gördüğünü bir daha görme bar manyağı olmadığın sürece zor.

Chat siteleri filan da var, cinsel sohbet yazınca hemen karşımıza çıkıyor. Ama bunun gay versiyonu da yine Gabile sohbet. Gabile'nin dışında diğer sitelerde neredeyse hiç yok. Ankara ve İzmir'de bile sayı az. Kafamı kurcalıyor bu soru. O yüzden İstanbul dışında yazan gayler lütfen ama lütfen yazsın, açıklasın bana. Birkaç blogta okudum ama yetmedi. Merakımı giderin yahu.

Mesela benim en yakın arkadaşım Yağız İzmirli. Ve evet, o da gay. Üniversiteyi burada okudu, şimdi yine memleketinde. O da bana İzmir gay yaşamından bahsediyor. Özetlemek gerekirse; İzmir'deki gaylerin çoğu ruh hastasıymış :D Romeo'da, Manjam'da eşek kadar profili görüp "asl?" diye soranlar varmış. İzmir'e gittiğim zamanlar da bunu ben de yaşadım. Gerçekten ayrı bir kafadalar, enteresan. Bir de İzmir'de nedense pasifg gay çok, bütün aktifler İstanbul'a mı kaçmış ne?

Ben de biraz İstanbul'dan bahsedeyim. 20 milyonluk hayvani nüfusa sahip bir şehir, içinde her türlü denyo var. Seda Sayan'ından tut Fatih Ürek'ine kadar her ünlüye benzer bir eşcinsel bulabilirsiniz, o derece. Psikopat, aşık, duygusal, ruh hastası, hırslı, embesil, gold digger, sikici, verici, orospu, romantik serseri filan... Bütün sıfatlar var. 

Ama en çok da "hızlı seks" olayı var artık İstanbul'da. Mobil gay uygulamaları çıktı, mertlik bozuldu. Artık açıyoruz telefonu, hemen 100 metre öten de online biri Bağcılar'da, Esenler'de bile karşına çıkıyor. Tak yazıyorsun, elin yüzün biraz normalse anında seks. Araştırmadan, tanımadan, iki dakka yazışarak. Uygun ortam varsa anında şip şak, sok çıkart, sonra da eyvallah. Millet için bulunmaz nimet. Hele ki cinsel yönden libidoları yükszek olan gayler için. Bu uygulamaları "hızlı tanışma" için de kullananlar var ama onlar da zamanla İstanbul'un diğer gayleri tarafından bozulurlar. 

Ben mi? Ben dediğim gibi çok üşengecim. Birini birazcık tanımadan bir şey yapamıyorum. Adonisi olsun ama beyni de olsun. Gülsün, güldürsün... "Hadi hemen soyun, seni baştan aşağı yalamak istiyorum" cümlesini bu eylemlerden sonra desin bir zahmet. yoksa seksten pek zevk alamıyorum. 

Son yaşadığım durumu anlatayım. Romeo'da ara sıra profilini silip yeni profil açan bir çocuk vardı (Bu kürkçü dükkanına dönüş olayı da ayrı bir konu hani) Daha öncelerden de gördüğüm bu çocuk cidden taş. Taş kelimesinin insan hali hani. Baştan aşağı süz, öyle. gülümsemesi de çok seksi keratanın. Tam ben böyle hülyalı şekilde bakarken en sevdiğim seslerden olan Romeo'nun harp sesi çalmaya başladı. Hemen baktım, ondan gelmiş. İçimde bir pırpır. Açtım mesajı, klasik selam naber naneleri. Böyle konuştuk birazcık kısa cümlelerle, sonra bu buluşalım dedi. Hayatımda sanırım ikinci veya üçüncü kez konuştuğum kişiyle aynı gün içerisinde buluştum. Hem de ta Bakırköy'den Maltepe'ye gittim amk. Bu beni Küçükyalı'dan arasıyla aldım, yakında bulunan site içerisindeki evine götürdü. oldukça lüks bir ev, tek başına hayvanlarıyla falan kalıyor. çocuk bir de bende küçük, 90'lı aha :D Neyse duş alcam dedi, sonra bornozla çıktı beni yatak odasına çağırdı. Öpüşmeye başladık direkt, sonra işte allah ne verdiyse çatır çutur giriştim buna ahaha. 1 saat filan seks yaptık, sonra yeniden duş aldık, giyindik ve çıktık. Beni Kadıköy iskelede bıraktı. Toplam 3.5 saat dışarıda kaldım. Anadolu yakasına geçtim, seks yaptım, evime geri döndüm. Ne kazandım? Hiçbir şey? Seks güzel miydi? mükemmeldi. Ertesi gün yeniden çağırdığında gittim mi? Gitmedim. Neden? Çünkü çok uzakta ve ben götümü kaldırıp bir daha gitmem, her ne kadar süper seksi bir şey olsa da. Bir de sürekli sikiş olayları sıkıyor beni, bazı günler çok pis aseksüel olabiliyorum :D 

Bunu niye anlattım? Çünkü seks yapmak bu kadar basit. Hem de oldukça taş insanlarla bile basit. Artık İstanbul'da o seksi erkekler "hızlı seks" olayı yüzünden götlüklerini indirdiler. Burnundan kıl aldırmayan zatlar, gecenin üçünde deli gibi azıp yakınlarda kim varsa onlardan biriyle ya da hepsiyle yatmak istiyor. 

İstanbul'un gay yaşamı seksten ibaret. Yok aşkmış, yok sevgili olmakmış filan.. Geçiniz kızlar bunları. Tek gerçek bir sikin bir göte girmesi... 35'ime kadar seks yaparım, sonra da spor yapmayacağımdan dolayı pörsüyeceğin için sevgili, koca yaparım modunda insanlar Heteroların gençliklerinde her boku yiyip, yaşlanınca namaza niyaza başlamaları gibi. Bu kocamaz çukurda tek tek eğlenceli, beraber vakit geçirilecek insan yok mu? Var, dibine kadar var. Onları bulmak da zor işte. 

Barlar, kafeler, sinemalar, saunalar, hamamlar, gay motelleri, starbucks'lar, gloria jeans'ler, şanzelize cafe filan... İstanbul için söylüyorum, bu yazdığım yerlere giden hemen hemen herkesle evinizden çıkmadan götünüzü yaya yaya bilgisayarınız üzerinden konuşabilirsiniz.

Geçtim İstanbul'u, ben bu sıralar en çok Yozgat'ın gay yaşamını merak ediyorum. Facebook sen neler kadirsin?

Yozgat
Yozgat 2

This entry was posted on 26 Ağustos 2014 Salı and is filed under ,,,,. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0. You can leave a response.

2 Responses to “İstanbul'da Gay Yaşamı ve Dİğer Şehİrler”

  1. Allah'ım seksin ne kadar basit ve anlık olduğunu kavrayan insanları gördükçe nasıl seviniyorum anlatamam. <3333

    İnsanlar her yerde aynı bence. En azından Türkiye çevresinde. Şu ana kadar gittiğim her yerde aynı insan tiplerini görüyorum, sadece oranlamaları farklı. Mesela Ankara'dayken daha sıcak kanlı ve cinselliği ikinci planda tutan insanlarla tanışmışken, Antalya'ya gelince sokakta sikişmek isteyen herifleri gördüm. Buradaki gey hayatı nasıldır bilmiyorum, gey alemleriyle işim olmuyo, bildiğim kadarıyla dandirik bir iki klüp var ama bir gey olarak yaşaması oldukça rahat. Gerçi ben her yerde geyliğimle rahat yaşayabilirim ama çevrenize açık olmayan biriyseniz de pek bir sorun çıkacağını sanmam.

    Yozgat'a ve diğer küçük şehirlere gelince, orada Grindr, Hornet, Romeo bilmem ne kullanan insan sayısının az olması normal. Dediğin gibi herkes her an deşifre olabilir. Çevrelerinden şüphelenen insanlar rahatlıkla bulabilir falan, bu yüzden facebook sayfalarını tercih ediyorlar sanırım :D Gizli gruplar falan.

    Sikişme olayı nelere kadir, Rabbım akıl fikir ver şu insalara ya fsjhnsfgfj

    YanıtlaSil
  2. "Taşra hep hazırdır Aşka" (yersen)

    yok yok her yer aynı, küçük şehirlerde bile neler neler dönüyor :/ Hızlı ulaşım, çabuk tüketim.

    YanıtlaSil